kitapdunyasi.eu
Tarihöncesinden Günümüze Dünya Tarihinde Afrika
Yakın zamana kadar “dünya”nın odağının klasik Akdeniz ve Avrupa imparatorlukları olduğu düşünülüyordu. Gilbert ve Reynolds, ticareti, dini gelenekleri, yönetimi ve sanatsal yaratıcılığıyla Afrika’nın küresel önemini gösteren çok daha kapsamlı bir dünya tarihi anlatısı sunuyor. Bu eser, Afrika’ya dair bilgilerimizdeki “boşlukları doldurmaktan” ziyade Afrikalıların gerek toprak gerekse toplum yapıları bazında insanoğlunun tüm çeşitliliğini yansıttığını gösteriyor.
Gilbert ve Reynolds, kölelik, apartheid ve sömürge yönetimi dönemleri boyunca Afrika toplumlarının oluşumu ve gelişimlerinden, modern dünyanın ulus devletlerinin çatışmalarına ve başarılarına kadar Afrika geçmişinin dönemlerini, bölgelerini ve sorunlarını dengeli ve birbiriyle ilişkili olarak ele alıyor. Açık bir anlatım ve nükteli bir üsluba sahip bu eser, okuyucularının, insanoğlunun Afrika deneyiminin dünyayı temsil eden bir deneyim olduğunu görmesini sağlayacaktır.
Patrick Manning, Pittsburgh Üniversitesi
Afrika, nesiller boyunca mitlerle örülü bir çerçevede algılandı... Ne zaman ki bu mitler bir tarafa bırakıldı, Afrika’nın gerçekliği ortaya çıkabildi.
Paul Bohannan, Africa and Africans, 1964
Afrika, halkları bazı doğal zayıflıklar veya ikinci sınıf oluş sebebiyle insani gelişim ve değişim yasalarının dışında kalmış bir tür Barbarlık Müzesi olmak şöyle dursun, herhangi bir başka kıta kadar ciddi bir yaklaşımı gerektiren bir tarihe sahiptir.
Basil Davidson, Africa in History, 1991
Gilbert ve Reynolds, kölelik, apartheid ve sömürge yönetimi dönemleri boyunca Afrika toplumlarının oluşumu ve gelişimlerinden, modern dünyanın ulus devletlerinin çatışmalarına ve başarılarına kadar Afrika geçmişinin dönemlerini, bölgelerini ve sorunlarını dengeli ve birbiriyle ilişkili olarak ele alıyor. Açık bir anlatım ve nükteli bir üsluba sahip bu eser, okuyucularının, insanoğlunun Afrika deneyiminin dünyayı temsil eden bir deneyim olduğunu görmesini sağlayacaktır.
Patrick Manning, Pittsburgh Üniversitesi
Afrika, nesiller boyunca mitlerle örülü bir çerçevede algılandı... Ne zaman ki bu mitler bir tarafa bırakıldı, Afrika’nın gerçekliği ortaya çıkabildi.
Paul Bohannan, Africa and Africans, 1964
Afrika, halkları bazı doğal zayıflıklar veya ikinci sınıf oluş sebebiyle insani gelişim ve değişim yasalarının dışında kalmış bir tür Barbarlık Müzesi olmak şöyle dursun, herhangi bir başka kıta kadar ciddi bir yaklaşımı gerektiren bir tarihe sahiptir.
Basil Davidson, Africa in History, 1991