Insan, kalbindeki imaniyla mümindir, kafasindaki malumat yiginlariyla degil. Bu sebepledir ki, insan afaki veya enfüsi delillerle ulasabildigi mesafeyi elde ettikten sonra, eger bunlardan siyrilamazsa, terakki adina bir adim bile atamaz. Insan, bir yerde bunlari bütün bütün arkaya atmali, dogrudan dogruya, Kuranin aydinlik tayflari altinda, kalb ve vicdaninin nurlu yolunda yürümelidir ki, aradigi aydinliga ulasabilsin.