“1954’ten beri diyar diyar dolaşıyorum, Allah diyenlerin sayısı artsın diye.” diye başlıyor sözlerine “Derdini Seven Adam” Hekimoğlu İsmail... Aksi halde gecenin ayazına, kışına, soğuğuna, yağmur, çamuruna aldırmadan uzak yakın demeden bir insanı rahatından eden başka ne olabilir! Hekimoğlu İsmail çağrıldığı her yere bu mefkûre uğruna giderken onu takip eden ve ağzından çıkan her kelimenin kıymetini takdir ederek kayda geçen iki dostu da onunla beraberdi: Ali Erkan Kavaklı ve Recep Şükrü Apuhan... “Zahmetini çekmediğin mal senin değildir” düsturuyla onlar da talip olmuşlardı zahmet çekmeye. Sordukları sorulara aldıkları cevaplarla yavaş yavaş şekillendi Derdimi Seviyorum... Gidilen yerin, gelen insanların ihtiyacına göre, bazen akvaryumdaki bir balıkla giriyordu derdini anlatmaya, bazen kahvehaneleri dolduran kalabalıklarla... |
|